1 - Görünmez Kokarcalar
Zamanın birinde yemyeşil bir ormanda yaşayan hayvanlar varmış. Sincaplar, köstebekler ve ayılar bu ormanda birlikte çok mutluymuşlar. Güneş doğunca dışarı çıkıp yemek yer, oynar, akşam yuvalarına dönerlermiş.
Birgün bu ormandaki hayvanlardan bazıları bayılmaya başlamış. Yerde baygın duran sincaplar, köstebekler görülmüş. Kimse ne olduğunu anlamamış. Ama olan biteni bilen bilge baykuş varmış. Bu baykuş diğer ormanlardan bu ormana gelen görünmez kokarcalardan bahsetmiş. Bu kokarcalar kimin yanından geçerse o kişi kokudan bayılıyormuş. Görünmez olduğu için de kimse onu görmüyormuş.
Baykuşa önce kimse inanmamış ama zamanla özel cihazlarla bu kokarcaları görmüşler. Bu durumu öğrenen kral aslan hemen bir karar almış. ‘Ormandaki tüm görünmez kokarcaları yakalayana kadar herkes yuvasında kalacak. Biz de tüm kokarcaları yakalayacağız. Dışarı çıkmak zorunda olanlar üzerlerine güzel kokular sürecek. Çünkü kokarcalar temiz ve güzel kokanları sevmez ve onlardan kaçarlar.’ Karar sonrasında sincaplar ağaç kovuğuna, köstebekler toprak altına ve ayılar mağaralara çekilmiş.
Kangurular özel gözlükler takmış, temiz kıyafetler giymiş ve ellerindeki iple kokarcaları yakalamaya başlamış.
Bir süre sonra yuvada kalan hayvanlar sıkılmaya başlamış. Çünkü ormanda yapacak çok şey varmış ama evde ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. Ama en gizli yerlerde saklanan kokarcaları da yakalamadan ormanda gezmeye izin yokmuş.
Çok bilgili baykuş herkesin canının sıkıldığını görmüş. Bir gece herkes uyurken tüm yuvaları gezip kanatlarıyla yuvalara hayal gücü serpmiş.
Sabah uyandıklarında sincaplar yuvalarındaki cevizlerle top, köstebekler toprağın altında karanlıkta körebe, ayılar ise mağaradaki taşlarla dokuz taş oynamışlar. Hayal gücünü kullanan hayvanlar yapacak birçok şey bulmuşlar.
Birgün kral müjdeli haberi vermiş. Tüm kokarcaları yakaladık, herkes ormana çıkabilir. Hayvanlar neşeyle ormana çıkmışlar. Yuvada kaldıkları zamanda gelişen hayal güçleriyle ormanın tadını daha güzel daha renkli bir şekilde çıkarmışlar.”