4 - Sarı Papatya
Bir zamanlar büyük bir papatya tarlası varmış. Buradaki papatyalar bembeyazmış. Aralarında bir tane sarı papatya varmış. Papatyalar birlikte çook mutluymuş.
Bu tarlayı çok seven bir de uğurböceği yaşarmış. Uğurböceği en çok sarı papatyayı severmiş. Tarlaya gelince hemen onun üzerine konar, onunla oyun oynarmış. Sarı papatya da ona en tatlı polenlerinden verirmiş. Yağmur yağdığında yapraklarını uğurböceğinin üzerine kapatırmış.
Bu tarlaya bazen yağmur yağarmış. Papatyalar yağmuru çok sever, yağmur altında yıkanırmış. Ancak bir gün asit yağmuru yağmış. Gökyüzü kirlenince asit yağmuru yağar ve bu yağmur çiçekleri soldurur. Papatyalar hemen yapraklarını sıkıca kapatmış. Sarı papatya da. Ancak minik bir yağmur damlası onun içine sızmış. Sarı papatya önce hastalanmış, sonra da solmaya başlamış. Bir süre sonra tamamen solmuş ve toprağa düşmüş. Artık yaşamıyormuş.
Uğurböceği asit yağmuru bitince uçarak tarlaya gelmiş. Bir de ne görsün, sarı papatya yok. Önce şaşırmış, sonra oradakilere sormuş “Sarı papatya nerede, neden onu göremiyorum?”
En yaşlı papatya “Ahh uçuçböceği! Asit yağmurları geldiğinde onun içine yağmur kaçtı ve soldu” demiş. Bunu duyan uğurböceği çok üzülmüş. Biraz da ağlamış. Çünkü sarı papatyayı çok seviyormuş. Üzüntüyle sormuş “Şimdi nerede peki?”
“Hımm” demiş yaşlı papatya “Bazıları, toprağa düşünce toprak olduğuna inanır bazıları da çok güzel bir cennet bahçesine gittiğine”. Uğurböceği biraz düşünmüş. Sonra yine merakla sormuş “Onu bi daha görmeyecek miyim?”
“Bu başındaki iki minik gözünle artık göremeyeceksin ama uçuçböceklerinin hayal gözü, bir de rüya gözü olur, onlarla görebilirsin.” demiş yaşlı papatya. Bunu duyan uğurböceği hayal gözünü açmış sarı papatya ile oynadığı oyunları hatırlamış. Onun gülen yüzünü görmüş hayalinde, gülümsemiş.
Oradan ayrılırken yaşlı papatya demiş ki “Bak burada sarı papatyanın fotoğrafı var. Alıp yastığının altına koyabilirsin” Fotoğrafı görünce çok sevinmiş uğurböceği, almış ve kanadının arasına koyarak yuvasına uçmuş. Tam giderken yaşlı papatya son kez seslenmiş:
“Heyy, biz beyaz papatyalar seni çok seviyoruz. Yine gel tarlamıza”. “Peki” demiş uçuçböceği ve onu çok seven anne/babasının yanına uçmuş.